Medya Merkezi

11.02.2007 Vatan - Naylon fatura düzenleyene hapis cezası paraya çevrilemeyecek

Yaşamda Mali Çözüm

Naylon fatura düzenleyene hapis cezası paraya çevrilemeyecek

Sahte ve yanıltıcı belge düzenlenmesi ve bunların kullanılması kaçakçılık suçları arasında sayılıyor. Düzenleyenlere ve kabul edip kayıtlara alan firma üst düzey yöneticilerine 18 aydan 3 yıla kadar ağır hapis cezası veriliyor

11.02.2007

VEDOP, Maliye Bakanlığı'nın naylon fatura takibini de kolaylaştırdı. Bu çerçevede, Maliye, vergi mükelleflerinden aldığı Ba (Alışlar) ve Bs (Satışlar) formları ile takip işlemini gerçekleştiriyor. Ba ve Bs formları, Şubat ayının sonuna kadar verilebiliyor. Bu formların iş yoğunluğu göz önüne alınarak Haziran ayı sonuna kadar teslim edilmesinin sağlanması son derece isabetli olacaktır.

Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre “sahteö ve muhteviyatı itibariyle “yanıltıcı belgeö düzenlenmesi ve bunların kullanılması kaçakçılık suçları arasında sayılıyor. Kanuna göre sahte belge; gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge olarak tanımlanır.

Bazı vergi mükelleflerince ortada hiçbir mal ve hizmet alımı yokken, sırf tahakkuk edecek vergi tutarlarını azaltmak amacıyla bu fiil işleniyor. “Naylon faturaö olarak da bilinen bu tip belgeler için cezalar ağır.

3 yıla kadar ağır hapis
Düzenleyenlerin yanı sıra kabul edip kayıtlara alan firmalar ve üst düzey yöneticilerine de vergi aslı, vergi ziyaı cezası, gecikme faizi cezaları ile hapis yaptırımı da söz konusu. Bu fiili işleyenlere 18 aydan 3 yıla kadar ağır hapis cezası veriliyor ve verilen ceza paraya çevrilmiyor.

İçeriği itibariyle yanıltıcı belge ise; gerçek bir işlem veya duruma dayanmakla birlikte bu işlem veya durumu mahiyet veya miktar itibariyle gerçeğe aykırı bir şekilde yansıtan belge olarak tanımlanır. Piyasadan faturasız alınan malın giriş kaydını yapabilmek için gerçekte faturadaki malı satmamış olan herhangi bir firmanın faturasının temin edilerek kullanılması yanıltıcı belge düzenlenmesi kapsamına girer.

Türkiye'de istihdam edilenlere ödenen ücretler tam olarak bordrolaşmamaktadır. Yani fiili ücret ile kayıtlardaki ücret farklılık arz edebiliyor. Burada da yanıltıcı belge kullanımı söz konusu olabiliyor.

Yanıltıcı belge kullananlara da ağır cezalar öngörülüyor. 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası söz konusu ve yine bu ceza paraya çevrilmiyor.

Sahte fatura düzenleyen veya kullananlar ile yanıltıcı belge kullananlar hakkında düzenlenen inceleme raporlarında tarh edilen vergiler ve kesilen cezalar için uzlaşma yapılmıyor. Mevcut yasal düzenlemeye göre yukarıda bahsedilen belgeleri iş sahiplerinin bilgisi dışında çalışanları veya art niyetli kişilerce kayıtlara alınması halinde işverenler cezalarla karşılaşabiliyor.

Yapılacak düzenlemeler ile söz konusu belgelerin “bilerek kullanmaö ve kasıt unsurlarının araştırılmasının yapılması veya mükelleflerin ciroları, beyan etmiş oldukları kârlar ile mukayese yapılarak çok küçük tutarlı belgeler için bağışıklık getirilmesi gerekir.

Faturaya 8 gün içinde itiraz edin
Ticaret Kanunu'na göre, mal veya hizmet alımı sonucunda düzenlenen faturaya, faturanın alındığı tarihten itibaren 8 gün içerisinde itiraz edilmezse, faturanın içeriği kabul edilmiş sayılır. Örneğin, satıcı ile alıcının yapmış oldukları anlaşmadan daha fazla bir bedel yazılmışsa, faturayı alan (alıcı) 8 gün içerisinde faturaya itiraz etmezse anlaşmadaki mal veya hizmet bedelini değil, faturada yazılı olan fazla bedeli ödemek zorunda kalabilir. İtiraz edildiğini ispatlamak ise alıcıya düşer. Bu sebeple, yapılacak itirazın yazılı olarak, hatta noterden gönderilecek ihtarname ile yapılması çok daha yerinde olur.

İşçi ne zaman kıdem tazminatı alır?

İşçilere kıdem tazminatı ödenmesi gereken durumlar:

* 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24. maddesinde düzenlenen ve işçiye bildirimsiz fesih hakkı veren hükme istinaden yapılan fesihlerde,

* İşverenin, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesi II. bendinde düzenlenen işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymaması dışındaki herhangi bir nedenle işveren tarafından yapılan fesihlerde,

* Muvazzaf askerlik dolayısıyla iş sözleşmesinin feshi durumunda,

* İşçinin yaşlılık, emeklilik, veya malullük aylığı veya toptan ödeme alması amacıyla iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda,

n Kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi rızası ile iş sözleşmesini sona erdirmesi durumunda,

* İşçinin ölümü halinde hak sahiplerine,

* Sosyal sigorta yasalarında değişiklik yapan 4447 sayılı yasa ile getirilen bir hükümle, 506 sayılı kanunun 60. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı kanunun geçici 81. maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle,

Ancak, işçinin işyerinden istifa etmek suretiyle ayrılması halinde kıdem tazminatı ödenmeyecektir.

SORUN CEVAPLAYALIM...

Fazla ödenen SSK primlerinin iadesi mümkün mü?

Soru: Annemin 24.8.1993 tarihli başvurusu üzerine Sosyal Sigortalar Kurumu Sigorta Müdürlüğü'nce 04.03.1994 tarihinde verilen cevabi yazıda, annemin 3600 gününü 30.5.2001 yılında dolduracağı ve bu tarihten sonra yapacağı başvuru neticesinde isteğe bağlı sigortalılıktan emekli olabileceği bildirilmiştir. Söz konusu tarihten sonra emekli olabilmek için yaptığı başvuruda ise kendisine bir sene fazladan prim ödediği bildirilmiş ancak yapılabilecek bir şey olmadığı ilgili memur tarafından söylenmiştir. 30.5.2000 tarihinden sonra fazladan ödenen sigorta primlerinin geri alınması mümkün müdür? Mümkünse hangi yolların takip edilmesi gerekmektedir. İsmail ERCÜMENT

Cevap: Emekliliğe hak kazanılmasına rağmen edilen sosyal güvenlik kurumlarına ödenmeye devam edilen primlerin iade edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle, 30.5.2000 tarihinden sonra fazladan ödediğiniz sigorta primleri size iade edilemez. Ancak, size yanlış bilgi verilmesinden dolayı fazladan ödediğiniz primler ve geç emeklilik başvurusu yaptığınız için de uğradığınız kayıplarla ilgili olarak genel hukuk hükümlerine göre dava açmanız mümkündür.

3600 günle de emekli olabilirsiniz
Soru: 15/08/1956 doğumluyum ve ilk defa 16/04/1982 tarihinde çalışmaya başladım. İsteğe bağlı prim gün sayısı 1950, SSK gün sayısı 2477'dir. Ne zaman emekli olabilirim? Şennur BİLİR

Cevap: Okurumuz, ilk defa 16/04/1982 tarihinde çalışmaya başladığı için 40 yaşını ve 5000 prim gün sayısını doldurarak istediği zaman emekli olabilecektir. Ayrıca, gün sayısının düşük olması halinde yaşlılıktan dolayı kısmi emekli olabilmesi de mümkün olup; 23.05.2002 tarihinde en az 15 yıldan beri sigortalı olan ve en az 3600 gün sayısını 24.5.2002 ile 23.5.2005 tarihleri arasında yerine getiren kadın sigortalılar 52 yaşını doldurmuş olmaları şartı ile kısmi yaşlılık aylığından yararlanabilecektir. Bu nedenle, okurumuz 17 ay daha sigorta primi ödeyip 5000 günle emekli olabilir, ya da 52 yaşını tamamlayarak 3600 gün sayısıyla yaşlılıktan dolayı (kısmi aylıkla) emekli olabilecektir.

Haber: Yahya ARIKAN

 

 

İSMMMO Hakkında

Geleceğe yönelik projeleriyle, üyelerinin gelişimini sağlayan; Şeffaflığı, denetimi, yeniliği savunan ve çevre sorunlarına duyarlı; Toplumumuzun aydınlatılmasına, akademik, mesleki kamuoyuyla güçlü işbirliği yaparak ekonomik kalkınmaya katkı sunan, lider kurum olmaktır.