İSTANBUL SERBEST MUHASEBECİ
Yaşamda Mali Çözüm
KOBİ'lerin borç ötelemek için Mart sonuna kadar süresi var
Anadolu Yaklaşımı ile ilgili sözleşmenin bu ay sonuna kadar yayımlanması ve KOBİ'lerin iki ay içinde gerekli başvuruyu yapması gerekiyor. Borçların kanuni faiz ve temerrüt faizini hesaplarken, bileşik faiz uygulanmayacak
14.01.2007
BAŞLARKEN...
Değerli Vatan okurları,
Yaşamımızda ekonominin yeri gün geçtikçe artmaktadır. Vatandaşın, muhasebe meslek mensuplarının, sivil toplum örgütlerinin, siyasi partilerin, kamu kuruluşlarının, dernek ve vakıfların, üniversitelerin, kısaca toplumun tüm katmanlarının ilgi duyacağı, vergi mevzuatı uygulamaları, sosyal güvenlik mevzuatı uygulamaları, Şirketler Hukuku, tüketicilerin izleyeceği hukuksal süreçler ve diğer ekonomik ve sosyal konularda sizleri bilgilendirmek, sorularınızı yanıtlamak üzere bu köşede her Pazar buluşacağız.
Bize malicozum@ismmmo.org.tr internet adresinden ya da 0(212) 315 84 48 nolu fakstan ulaşabilirsiniz. Sorularınızı yine bu köşede cevaplamaya çalışacağım.
TBMM Genel Kurulu'nda, "Anadolu Yaklaşımı" adı verilen ve Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin (KOBİ'lerin) borçlarının yeniden yapılandırılmasını öngören tasarı, kabul edilerek 30 Aralık 2006 Tarih ve 26392 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yasalaştı.
Yasaya göre, 250 kişiden az yıllık çalışan istihdam eden veya yıllık net satış hasılatı ya da bilanço aktif toplamı 25 milyon YTL'yi aşmayan işletmelerin, 31 Ekim 2006 tarihinden önceki borçları yeniden yapılandırılacak.
BİLEŞİK FAİZ YOK
Bankalar ve diğer mali kurumlar ile kredi ilişkisi içinde olup, 31 Ekim 2006 tarihine kadar açılmış ve banka ya da diğer mali kurumlar nezdinde donuk veya şüpheli alacaklar hesabına intikal eden kredileri bulunan, finansal darboğaz içindeki KOBİ'lerin, finansal yeniden yapılandırma çerçevesinde belirlenecek süre ve koşullarla, geri ödeme yükümlülüklerini yerine getirebilmelerine olanak sağlanıyor.
Alacaklı banka ya da diğer mali kurumlar (Vergi Daireleri- SSK- Bağ-Kur), söz konusu borçların "kanuni faiz ve temerrüt faizi"ni hesaplarken, bileşik faiz uygulamayacaklar.
KOBİ'lerin, yeniden yapılandırma programı kapsamında sigorta ve vergi borçları da baştan değerlendirme konusu yapılabilecek. Finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalamış KOBİ'lerin, vadesi geldiği halde 31 Ekim 2006 tarihine kadar ödenmemiş elektrik, doğalgaz, telefon veya su kullanımından kaynaklanan borçları, Maliye Bakanlığı'na bağlı vergi daireleri ile sosyal güvenlik kurumlarına olan ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun veya tabi oldukları mevzuat hükümlerine göre takip edilen borçları, ilgililerin sözleşme tarihinden itibaren 2 ay içinde başvurmaları halinde, teminat aranmaksızın kanuni faiz oranı uygulanarak 24 aya kadar tecil edilebilecek.
Yukarıda tanımı yapılan KOBİ'lerin borçlarının 24 aya kadar taksitlendirilmesi yerinde bir düzenleme olup, borçlu mükelleflerin zaman kaybetmeden ilgili sözleşmeleri yaparak kendilerine sunulan bu avantajı kullanmalarını öneririz.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
4 Bir işyerinde çalışmaya başlayanların da 30 gün içinde "sigortalı bildirim belgesi" ile işe başladıklarını Sosyal Güvenlik Kurumu'nun ilgili sigorta müdürlüğüne bildirmeleri gerektiğini biliyor muydunuz?
Ancak, sigortalıların "sigortalı bildirim belgesi"ni ilgili sigorta müdürlüğüne vermemelerinin herhangi bir cezai müeyyidesi bulunmamaktadır.
Babalara doğum izni unutuldu
İş Kanunu'nda, çalışanların evlenmelerinde üç güne kadar, ana veya babalarının, eşlerinin, kardeş veya çocuklarının ölümünde üç güne kadar mazeret izni verilebileceği belirtilmiştir.
Çalışanların çocuklarının, kardeşlerinin veya diğer bir yakın akrabasının evlenmesi, amca, dayı, teyze veya diğer bir yakın akrabalarının ölümü, işçinin eşinin doğum yapması gibi hallerde mazeret izni verileceğine ilişkin bir düzenleme yapılmamıştır. Özellikle, eşi doğum yapan erkek işçi için üç güne kadar mazeret izni olmaması, İş Kanunu'ndaki en önemli eksikliktir. Eşi doğum yapan erkek işçilere mazeret izni verilebileceğine ilişkin bir düzenleme olmamasından dolayı işçi ve işverenler arasında sık sık sorunlar yaşanmaktadır. İş Kanunu'nda mutlaka bu yönde bir düzenleme yapılmalıdır.
Eşi tayin olup istifa eden kıdem tazminatı alamaz
Kıdem tazminatının hangi hallerde verilmesi gerektiği, eski İş Kanununda (1475) düzenlenmektedir. İşyerinden istifa ederek ayrılan işçi kıdem tazminatına hak kazanamaz. İşçinin doğum yapması, eşinin tayininin başka bir ile çıkması, ailesinin veya eşinin çalışmasını istememesi, KPSS sınavını kazanarak memuriyete başlaması veya küçük çocuğuna bakacak kimsenin olmaması gibi nedenlerle istifa edenlere de kıdem tazminatı verilmez.
İade kaldırılmamalı!
Önce emeklilerin aldığı "vergi iadesi" kaldırıldı. Şimdi de ücretlilerin aldığı vergi iadesi kaldırılmak isteniyor. Türkiye ekonomisinin en önemli sorunlarının başında "Kayıtdışılık" geliyor. Kayıtdışılığın önlenebilmesi için, yapılması gerekenlerden biri de belge düzeninin oturtulmasıdır. Vergi iadesi kayıtdışının önlenmesinde eksikliklere rağmen önemli bir otokontrol aracıdır. Bu nedenle bize göre uygulama devam etmelidir.
Zarfından sahte fiş çıkana 3 yıl hapis var
Ücretliler 01 Ocak/ 31 Aralık 2006 dönemine ait topladıkları harcama belgelerini en geç 22 Ocak akşamına kadar halen çalıştıkları veya en son çalıştıkları işverene vermeleri gerekiyor.
Ücretlilerin sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullandıklarının sabit olması halinde, işverenlerin bu belgelere dayanarak eksik ödedikleri gelir vergisi için adlarına ikmalen veya re'sen tarh edilen vergi aslı, vergi aslı kadar bir kat ceza ve gecikme faizini, genel hükümler çerçevesinde ücretlilere yansıtacaktır.
Unutmayın. Çalışanların, sahte fiş veya fatura kullandıkları tespit edilmesi halinde, 213 Sayılı VUK 359/a. Maddesi'ne göre "Muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge" kullanma suçundan haklarında Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusu yapılacak. Suçun sabit olması halinde 6 aydan 3 yıla hapis cezası ile cezalandırılacak.
Boşlukları ödeyip emekli olamazsınız
Özellikle emeklilik tarihi yaklaşan ve prim günü yeterli olmayanların en çok merak ettiği konu, gün boşluklarının ödenerek bu süreleri emekliliğe saydırıp saydıramayacakları. Herhangi bir sosyal sigorta primi ödenmeyen gün boşluklarının primlerinin ödenerek hizmet kazanılması söz konusu değildir. Emeklilik için geçmiş yıllardaki gün boşlukları doldurulamayacağından, çalışılmayan dönemlerde isteğe bağlı sigorta primi ödenerek gün sayısının artırılması mümkün olacaktır.
Haber: Yahya ARIKAN
