Medya Merkezi

20.05.2007 Vatan - ‘Çaldırılan malların bir de KDV’si mi olur?’ demeyin

‘Çaldırılan malların bir de KDV'si mi olur?' demeyin

Çalınan malların bedelleri zarar olarak yazılamıyor. Soygunu yaşayan mükellefler, parasal kayıpların yanı sıra çalınan malların Katma Değer Vergisi'ni de üstlenmek zorunda kalıyor

Kent güvenlik kameraları ve işyerlerine konan kameralar vasıtasıyla başta terör olayları olmak üzere, hırsızlık veya soygun yapanların yakalanmasında bazen olumlu sonuç alınabiliyor. Ancak çalınan ya da kaybolan malların vergisel boyutuna bakıldığında kişi iki kez mağdur edilebiliyor. Çünkü çalınan ya da kaybolan mal bedeli zarar olarak yazılamıyor.

Türk vergi sistemine göre; çalınan veya kaybolan mal bedellerinin zarar olarak yazılacağına dair herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Vergi hukukumuz açısından sermayenin herhangi bir unsurunda meydana gelen değer kayıplarının düşük bedelle değerlendirilmesi veya gider hesaplarına intikal ettirilmesi, esas olarak ticari veya zirai faaliyetlerin normal bir şekilde işleyişinden veya tabii afetler yüzünden değer kaybına uğramasından doğmuş olması şartlarına bağlanmıştır.

Bu nedenle, çalınan ya da kaybolan mal bedelleri kanunen kabul edilecek bir indirim kalemi olarak dikkate alınamamaktadır.

Yangında karar aldırın
Çalınan malların; hırsızlık olayı polis kayıtları yargı kararı ya da benzeri belgeler ile kanıtlanabiliyorsa maliyet bedeli üzerinden, kanıtlanamaması halinde ise emsal satış bedeli üzerinden kanunen kabul edilmeyen gider olarak kaydedilmesi gerekir.

Öte yandan, çalınan veya diğer yöntemler ile zayi olan mallar için sigortadan bir tazminat alınmışsa, tazminat bedelinin çalınan malın kayıtlı bedelinden fazla olan kısmı kurum kazancına eklenerek vergilendirilecektir.
Yanan mallar için mükellefler bağlı oldukları vergi dairesi vasıtası ile Takdir Komisyonuna müracaat ederek karar aldırmaları gerekmektedir. Karara göre ticari kârdan karşılık ayırmak suretiyle gider yazabilmek mümkündür.

KDV'yi de mağdur ödüyor
Soygunu yaşayan, yangın geçiren mükellefler, parasal kayıpların yanı sıra zayi'e konu olan malların Katma Değer Vergisi'ni (KDV) de üstlenmek zorunda kalmaktadırlar. Katma Değer Vergisi Kanunu uyarınca, çalınma, kaybolma ve yangın neticesi gibi şekillerde zayi olan mallara ait katma değer vergisi, vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indirilemiyor.
KDV'nin genel prensibinde vergi indirimi, mal ve hizmetlerin alınışında ödenen KDV'nin, mal satışında veya hizmetin ifasında tahsil edilen katma değer vergisinden mahsup işlemidir. Bu prensiple, mal veya hizmetin satışıyla yaratılan ‘katma değer' vergilendirilmiş olmaktadır. Zayi olan mallarda satış söz konusu olmadığından yaratılan bir değerden söz edilemeyeceği için alışlara ilişkin verginin diğer mal satışlarında hesaplanan katma değer vergisinden indirilmesi mümkün bulunmuyor.
Aynı vergi bir kez daha...
Deprem, sel felaketi ve Maliye Bakanlığı'nın yangın sebebiyle mücbir sebep ilan ettiği yerlerdeki yangın sonucu zayi olan mallara ait KDV, mükellefin vergiye tabi işlemleri nedeniyle hesaplanan KDV'den indirim konusu yapılabilecektir.

Yaşadığı soygun, terörist eylem veya yangın ve benzeri nitelikteki bir olay nedeniyle zaten telafisi mümkün bulunmayan bir zararla karşılaşmış olanların daha önce ödedikleri KDV'nin söz konusu nedenlerle tekrar ödenmesini önleyici bir düzenleme yapılması gerekmektedir.

Bağ-Kur'dan ne zaman emekli olabilirim?
Soru: 30.01.1960 doğumlu bir bayanım. 23.01.2006 yılında isteğe bağlı Bağ-Kur sigortalısı oldum. 1970 yılında ailemle Almanya'ya gittim. 1989 yılında kesin dönüş yaptım. Türkiye'ye kesin dönüş yaptıktan sonra hiçbir işte çalışmadım.
Almanya'da çalıştığım süreleri ve ayrıca 18 yaşın üstündeki çalışmadığım süreleri de toplam 4140 güne karşılık gelen parayı Bağ-Kur'a borçlandım. Bu yaptığım borçlanma benim dereceme yansımadı. Halen Bağ-Kur'a ödeme yapmaktayım. Ne zaman emekli olabilirim? Gizem Ceren Doğan

Cevap: Bağ-Kur mevzuatında, kadın sigortalıların 20 tam yıl (7200 gün), erkek sigortalıların ise 25 tam yıl (9000 gün) prim ödemeleri şartıyla ve talepte bulunmaları halinde yaşlılık aylığı bağlanmaktadır. 20 tam yılı doldurmanıza yaklaşık 7,5 yıl kalmış olup, bu süreyi tamamladıktan sonra Bağ-Kur'dan emekli olabileceksiniz.

Deneme süresi için de sigortanız yaptırılmalı
Deneme süresi, bir işyerinde çalıştırılmaya başlanan işçinin, işyeri çalışma koşullarını ve işvereni, işverenin de işçiyi ve işçinin çalışma sistemini tanıyıp işe uygunluğuna karar verebilmesi için uygulanmaktadır. Deneme süresi, en çok iki ay olabilir. Ancak toplu iş sözleşmeleriyle dört aya kadar uzatılabilir. Deneme süresi içinde taraflar iş sözleşmesini bildirim süresine gerek olmaksızın ve tazminatsız feshedebileceği, işçinin çalıştığı günler için ücret ve diğer haklarının saklı olduğu hükme bağlanmıştır.
Deneme süresinde işçi, çalışması karşılığında ücret alır, sendikaya üye olabilir, greve katılabilir, Sosyal Sigortalar Kurumu'na sigortalı olarak bildirilir. Sosyal Sigortalar Kanunu'na göre; çalıştırılanlar işe alınmalarıyla, kendiliğinden sigortalı olurlar. Sigortalılar ile bunların işverenleri hakkında sigorta hak ve yükümleri sigortalının işe alındığı tarihten başlar. Bu suretle sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez. Sosyal Sigortalar Kanunu'nda deneme süresi bulunmamaktadır. Bu nedenle, sigortalıların deneme süresinde bile olsa, işe başlamadan bir gün önce (istisnalar hariç) SSK'ya bildirilmesi gerekmektedir. İşe alınan sigortalıların deneme süresi içinde olduğu gerekçesiyle SSK'ya bildirilmemesi durumunda her bir sigortalı için bir asgari ücret tutarında (2007 yılında 562,50 YTL) idari para cezaları uygulanacaktır.

Haber: Yahya Arıkan

 

İSMMMO Hakkında

Geleceğe yönelik projeleriyle, üyelerinin gelişimini sağlayan; Şeffaflığı, denetimi, yeniliği savunan ve çevre sorunlarına duyarlı; Toplumumuzun aydınlatılmasına, akademik, mesleki kamuoyuyla güçlü işbirliği yaparak ekonomik kalkınmaya katkı sunan, lider kurum olmaktır.